LAZURİ-TURKULİ LEKSİK̆ONİ (T)
LAZCA-TÜRKÇE SÖZLÜKt
tamo: yavaş
tamo tamo: azar azar, yavaş yavaş
taro: erzak dolabı
tangala: büyük zil
tanixa: ıssız, sessiz sakin yer
tanura: ateş böceği
tapala: alçak boylu, yere yakın, bücür, kısa boylu, bodur
tasi: tohum, sperm
te: ışık
texi: gurbet
termoni: aşure
teşekkuriş otku: teşekkür etmek
teşekkuri : teşekkür
txa: keçi
txalari: kertenkele
txiburbali: ince kabuklu yuvarlak şekilde irice fındık
txibut̆k̆uci: ince kabuklu küçük yuvarlak şekildeki fındık türü
tximasari: sivri uzunca fındık türü
tximjari: kalın kabuklu geç gelen fındık (en verimli ve en lezzetli fındık türü)
txinisa: kalın kabuklu iri olmayan tez gelen fındık
txiri: fındık
txirepuna: fındıklık
txolo: pekmez köpüğü, pekmez tortusu, pekmez posası
txomu: kızılağaç
txomuri: iltihap, cerahat
txora: bulantı
txozeri: taralı, taranmış
ti: baş, kafa, sonek (sonek)
tiaspironi: saka kuşu
tibageni: merek kafalı, koca kafalı
tik̆ani: keçi yarusu, kuzu
tik̆op̆ali: başaşağı
tik̆uçxe: kafa ayak
tik̆undali: baş aşağı, balıklama, yüzükoyun halde, baş aşağıya, balıklama vaziyette
timamxunale: müdür, yönetici
timangana: koca kafalı, aptal, anlamasız insan
timçxu: koca kafalı, yüksek mevki memuru veya görevlisi, kalın kafalı, kodaman
timoşletineri: bağımsız, özgür
timoʒ̆onderi: kendini beğenmiş, gururlu
timʒ̆k̆ili: sivrikafalı, komünist
tipepuna: otluk, otlak
tip̆et̆k̆eleri: kel, başı kel, başı kabak
tipi: ot
tipimç̆k̆omura: ot yiyen, otçul, ot yeyici
tireri: taşınarak, taşınmış
tireri tireri: taşıya taşıya, yerde sürte sürte
tiş gendrik̆u: boyun eğmek, baş eğmek
tiş gokt(al)u: başı dönmek
tiş gonʒiru: başını şişirmek (mecazi)
tiş moğumu: baş kaldırmak, isyan etmek vb
titxu: seyrek, sıvı
tito: birer
tito tito: birer birer, teker teker
tiuça: siyah kafalı, esmer veya kara insan
tkvala: deyiş, deyim, anlam
tkvan: siz
tkvani: sizin, sizinki
toxi: çapa
tok̆a: toka
tok̆i: ip, sicim
toli: göz
toliğula: yangözlü
toliqvera: yılan gözlü (köryılan gözlü), yılan bakışlı (aşırı uyanık vb)
tolik̆opa: irigözlü, kocaman gözlü
tolimçxu: kalın gözlü, iri gözlü
tolimoni: boncuk gözlü insan
toliş oqopumu: gözü olmak (herhangi bir şeyde gözü olmak)
toliş omat̆u: nazar değmek, göz değmesi
toluşkurne: gözüpek, atılgan
toluz̆ğe: gözü doymamış, aç gözlü, arsız
toma: saç, tüy, kıl
tomak̆irk̆oleri: kıvırcıksaçlı
tomoni: saçlı
topuri: bal
tot̆i: pantolon paçası
trabuzani: trabzon
trageri: kamufleli, saklı, gizli, örtülü
trenişgza: tren yolu
troni: sandalye
tude: alt
tudeni: alttaki
tumbi: hafif engebe, evin arka bayırı
tuntia: ayıcık
turki: türk
turkia: türkiye
turkuli: türkçe
tuta: ay
tutaçxa: salı
tutamorderi: ocak ayı
tutamk̆ule: şubat
tutaste: ayışığı
tutuni: tütün
tvini: zeka
txalari: kertenkele
txiburbali: ince kabuklu yuvarlak şekilde irice fındık
txibut̆k̆uci: ince kabuklu küçük yuvarlak şekildeki fındık türü
tximasari: sivri uzunca fındık türü
tximjari: kalın kabuklu geç gelen fındık (en verimli ve en lezzetli fındık türü)
txinisa: kalın kabuklu iri olmayan tez gelen fındık
txiri: fındık
txirepuna: fındıklık
txolo: pekmez köpüğü, pekmez tortusu, pekmez posası
txomu: kızılağaç
txomuri: iltihap, cerahat
txora: bulantı
txozeri: taralı, taranmış
ti: baş, kafa, sonek (sonek)
tiaspironi: saka kuşu
tibageni: merek kafalı, koca kafalı
tik̆ani: keçi yarusu, kuzu
tik̆op̆ali: başaşağı
tik̆uçxe: kafa ayak
tik̆undali: baş aşağı, balıklama, yüzükoyun halde, baş aşağıya, balıklama vaziyette
timamxunale: müdür, yönetici
timangana: koca kafalı, aptal, anlamasız insan
timçxu: koca kafalı, yüksek mevki memuru veya görevlisi, kalın kafalı, kodaman
timoşletineri: bağımsız, özgür
timoʒ̆onderi: kendini beğenmiş, gururlu
timʒ̆k̆ili: sivrikafalı, komünist
tipepuna: otluk, otlak
tip̆et̆k̆eleri: kel, başı kel, başı kabak
tipi: ot
tipimç̆k̆omura: ot yiyen, otçul, ot yeyici
tireri: taşınarak, taşınmış
tireri tireri: taşıya taşıya, yerde sürte sürte
tiş gendrik̆u: boyun eğmek, baş eğmek
tiş gokt(al)u: başı dönmek
tiş gonʒiru: başını şişirmek (mecazi)
tiş moğumu: baş kaldırmak, isyan etmek vb
titxu: seyrek, sıvı
tito: birer
tito tito: birer birer, teker teker
tiuça: siyah kafalı, esmer veya kara insan
tkvala: deyiş, deyim, anlam
tkvan: siz
tkvani: sizin, sizinki
toxi: çapa
tok̆a: toka
tok̆i: ip, sicim
toli: göz
toliğula: yangözlü
toliqvera: yılan gözlü (köryılan gözlü), yılan bakışlı (aşırı uyanık vb)
tolik̆opa: irigözlü, kocaman gözlü
tolimçxu: kalın gözlü, iri gözlü
tolimoni: boncuk gözlü insan
toliş oqopumu: gözü olmak (herhangi bir şeyde gözü olmak)
toliş omat̆u: nazar değmek, göz değmesi
toluşkurne: gözüpek, atılgan
toluz̆ğe: gözü doymamış, aç gözlü, arsız
toma: saç, tüy, kıl
tomak̆irk̆oleri: kıvırcıksaçlı
tomoni: saçlı
topuri: bal
tot̆i: pantolon paçası
trabuzani: trabzon
trageri: kamufleli, saklı, gizli, örtülü
trenişgza: tren yolu
troni: sandalye
tude: alt
tudeni: alttaki
tumbi: hafif engebe, evin arka bayırı
tuntia: ayıcık
turki: türk
turkia: türkiye
turkuli: türkçe
tuta: ay
tutaçxa: salı
tutamorderi: ocak ayı
tutamk̆ule: şubat
tutaste: ayışığı
tutuni: tütün
tvini: zeka
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder