TURKULİ-LAZURİ LEKSİK̆ONİ : TÜRKÇE-LAZCA SÖZLÜK (I)

TURKULİ-LAZURİ LEKSİK̆ONİ (I)

TÜRKÇE-LAZCA SÖZLÜK

ı
ıhlamur: duʒxu
ılık: (yeterince ısınmış) t̆ibu
ılık: (serin) çuçuna
ılıklaşmak: oçuçunu
ırmak: (küçük dere) oruba
ısı: t̆uʒanoba
ısınmak: ot̆ibinu
ısınmış: (ısıtılmış) mot̆iberi, mot̆ibineri
ısıntı: (ısı, ılık vb) t̆ibina
ısırgan: (ısırgan otu) diç̆k̆ici
ısınmak: (hararet basmak, sıcak basmak) omçxvapu
ısınmak: (ısıtmak) mot̆ib(in)u
ısıtıcı: ot̆ibinale
ısıtılmış: (sıcaklaştırılmış (su vb sıvı)) got̆uʒaneri
ısıtmak: (ısıtmak, su vb sıvıyı ıstmak) ot̆ibinu
ısıtmak: (sıcaklaştırmak (su vb sıvı)) got̆uʒanu, ot̆uʒanu
ıslanmış: (ıslak) şoleri
ıslatmak: oşolu
ıslattırmak: oşolapu
ıslak: (ayazlı) şu
ıslık: stvina
ıslık çal: stvini
ıslık çalarak: stvineri
ıslık çalmak: ostvinu
ıslıkçı: (hakem) mastvine
ısmarlamak: (tembit etmek) onandu, onandvu
ısrar etmek: noçkinu
ıssız: elak̆lipa
ıstıriç: ʒxemuri
ışık: te
ışıldamak: oçxant̆u
ışıldamak: (göze hoş gelmeden ışıldamak) ocğat̆u
ışıldayan: (göz hoş gelmeyen ışıldayıcı) mcğat̆ura, macğat̆e
ızgara: nçeri